07 Aralık 2025
weather
15°
İstanbul
00:00:00
Öğle vaktine kalan

Neden Hep Aynı Hataları Yapıyorum? Şema Terapi ile Hayat Tuzaklarınızı Anlamak

YAYINLAMA:

Klinik pratiğimde danışanlarımdan en sık duyduğum cümlelerden bazıları şunlardır: "Neden hep beni değersiz hissettiren insanları seçiyorum?", "Ne kadar başarılı olursam olayım, içten içe bir sahtekâr olduğumu hissediyorum", "İnsanlara 'hayır' diyememekten tükendim" veya "Terk edilmekten o kadar korkuyorum ki, kimseyle gerçek bir bağ kuramıyorum."

Bu cümleler size de tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz. Çoğumuz, hayatımızda tekrar edip duran, acı verici kalıpların içinde sıkışıp kalmış hissederiz. Mantığımız "Bu sefer farklı olacak" dese de, kendimizi yine aynı senaryonun finalinde buluruz.

İşte tam bu noktada, bu kısır döngüleri anlamamızı ve kırmamızı sağlayan en güçlü yaklaşımlardan biri devreye giriyor: Şema Terapi. Peki, nedir bu "şema"? Ve daha da önemlisi, bu terapi modeli günlük hayatımızdaki sorunları çözmek için nasıl bir yol haritası sunar?

Şema Terapi Nedir? Geçmişin Günümüzdeki Yankısı

Dr. Jeffrey Young tarafından geliştirilen Şema Terapi, psikodinamik terapinin derinliğini, bilişsel davranışçı terapinin somut teknikleriyle birleştiren bütüncül bir yaklaşımdır.

Temel taşı, Erken Dönem Uyumsuz Şemalar olarak adlandırdığımız kavramdır.

Şemalar, çocukluk ve ergenlik döneminde, temel ihtiyaçlarımız (güven, sevgi, kabul görme, özerklik gibi) karşılanmadığında oluşan, kendimiz, başkaları ve dünya hakkındaki derinlere kök salmış inanç kalıplarıdır.

Bunları, hayata bakarken taktığımız "filtreli gözlükler" gibi düşünebilirsiniz.

Örneğin, çocukken sürekli eleştirildiyseniz, "Kusurluyum" veya "Yetersizim" şeması geliştirebilirsiniz. Bu şema, sizin gerçeğiniz olmasa bile, sizin hissettiğiniz gerçeklik haline gelir. Bu gözlükle dünyaya baktığınızda, aldığınız her övgüye şüpheyle yaklaşır, en ufak bir eleştiriyi ise "yetersizliğinizin kanıtı" olarak görürsünüz.

Şemalar, oluştukları dönemde (çocuklukta) bir amaca hizmet ederler. Zorlu bir aile ortamında "kusurlu" olduğunuza inanmak, belki de sizi daha çok çabalamaya iterek ebeveynlerinizin gazabından koruyan bir hayatta kalma stratejisiydi.

Sorun şu ki, bu stratejiler artık yetişkin hayatınıza uymadığında bile otomatik olarak çalışmaya devam ederler. Dünün koruma kalkanı, bugünün hapishanesine dönüşür.

Günlük Hayatta Şemalar Nasıl İşe Yarar? (Hayat Tuzakları)

Şemaların günlük hayattaki etkisini anlamanın en iyi yolu, onların nasıl çalıştığını fark etmektir. Şemalarımız tetiklendiğinde, yani o eski çocukluk yarasına dokunulduğunda, genellikle üç yoldan biriyle başa çıkarız:

Şemaya Teslim Olma: Şemanın doğru olduğuna inanır ve onu destekleyecek şekilde davranırız.

Günlük Hayat Örneği (Terk Edilme Şeması): Terk edileceğine derinden inanan birinin, partnerinin en ufak bir uzaklaşmasında (örn. mesaja geç dönmesi) paniğe kapılması, aşırı kıskançlık göstermesi ve "Beni terk edeceksin, değil mi?" diyerek partnerini bunaltması. İronik olarak, bu davranışlar gerçekten de partnerin uzaklaşmasına neden olur ve şema kendini "doğrulamış" olur.

Şemadan Kaçınma: Şemanın tetikleyeceği acıdan kaçmak için o durumdan uzak dururuz.

Günlük Hayat Örneği (Kusurluluk Şeması): "Yetersiz" olduğunu düşünen birinin, terfi etmekten veya yeni bir projeye liderlik etmekten kaçınması. Eleştirilme veya "gerçek yüzünün" ortaya çıkması korkusuyla, potansiyelinin çok altında bir kariyere razı olur. Yakın ilişkilerden kaçınır, çünkü "Beni gerçekten tanırsa, ne kadar kusurlu olduğumu görür ve gider" diye korkar.

Aşırı Telafi Etme: Şemanın tam tersini ispatlamak için aşırı çaba harcarız.

Günlük Hayat Örneği (Dayanıksızlık Şeması): Çocukken "dünyanın tehlikeli bir yer olduğu" öğretilen birinin, yetişkinlikte aşırı kontrolcü birine dönüşmesi. Her şeyi planlamaya çalışır, sağlık konusunda obsesifleşir veya partnerinin her adımını kontrol etmeye çalışır. Bu, alttaki "her an bir felaket olabilir" kaygısını bastırma çabasıdır.

Şema Modları: Neden Bazen "Kendim Gibi" Hissetmem?

Şema Terapi'nin günlük hayata dair en güçlü açıklamalarından biri de Şema Modları kavramıdır. Modlar, o an bizde aktif olan "tarafımızdır".

Neden bazen mantıklı bir yetişkinken, bazen de 5 yaşında bir çocuk gibi tepki verdiğimizi modlar açıklar:

İncinmiş/Kırılgan Çocuk Modu: Şema tetiklendiğinde ortaya çıkan acı, yalnızlık, korku hisseden tarafımız.

Kızgın Çocuk Modu: İhtiyaçları karşılanmadığı için öfkelenen, fevri davranan tarafımız.

Cezalandırıcı Ebeveyn Modu: Bizi eleştiren, "Zaten beceriksizsin", "Kimse seni sevmez" diyen o iç ses. (Genellikle eleştirel ebeveynlerimizin içselleştirilmiş sesidir.)

Başa Çıkma Modları: Yukarıda bahsettiğimiz teslim olma, kaçınma veya aşırı telafi davranışlarımız.

Ve en önemlisi...

Sağlıklı Yetişkin Modu: Terapinin asıl amacı bu modu güçlendirmektir. Sağlıklı Yetişkin, o "Kırılgan Çocuk" modunu fark edip ona şefkat gösteren, "Cezalandırıcı Ebeveyn" sesini susturan ve mantıklı, dengeli kararlar alabilen tarafımızdır.

Şema Terapi Günlük Hayatta Nasıl İşe Yarar?

Kendini Anlama: Şema terapi, "Neden böyle davranıyorum?" sorusuna net bir cevap verir. Davranışlarınızın "kötü" veya "zayıf" karakter özelliklerinden değil, karşılanmamış çocukluk ihtiyaçlarından kaynaklandığını anlamak muazzam bir rahatlama sağlar.

Döngüyü Kırmak: Partner seçimlerinizi, kariyer kararlarınızı veya arkadaşlık ilişkilerinizi hangi şemanın yönettiğini fark edersiniz. Bu farkındalık, "otomatik pilottan" çıkıp bilinçli seçimler yapmanız için ilk adımdır.

Duygusal Dayanıklılık: "Sağlıklı Yetişkin" modunuzu güçlendirerek, tetiklendiğinizde (örneğin, patronunuz sizi eleştirdiğinde) hemen "Kusurlu Çocuk" moduna düşmek yerine, durumu objektif değerlendirebilir ve kendinize şefkat gösterebilirsiniz.

İlişkileri İyileştirme: İhtiyaçlarınızı (şemalarınızın değil) sağlıklı bir dille ifade etmeyi öğrenirsiniz.

Sonuç olarak Şema Terapi, sadece semptomları (kaygı, depresyon, öfke) değil, o semptomların kök saldığı toprağı (şemaları) iyileştirmeyi hedefler. Geçmişinizi değiştiremezsiniz, ancak geçmişinizin bugününüzü yönetmesine izin vermeyi durdurabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *