"Hayır" Dediğimde Kötü İnsan Mıyım? Şefkatli Reddetmenin Gücü
İçinizde o hissi biliyor musunuz? Bir dostunuz sizden, yapamayacağınızı bildiğiniz bir zamanda, büyük bir iyilik ister. Veya ailenizden biri, sizin dinlenme alanınızı ihlal eden bir talepte bulunur.
İçinizden dev bir "HAYIR" demek geçer.
Ama ağzınızdan ne çıkar? "Eee, tamam, bakarım... hallederiz..."
Ve o an, o kelimeyi söyleyemediğiniz için hem kendinize kızarsınız hem de içinizde o iyiliği yapacağınız kişiye karşı bir kırgınlık filizlenmeye başlar.
Peki, neden o "hayır" kelimesi boğazımıza takılır? Çünkü birçoğumuzun zihnine şu tehlikeli denklem kazınmıştır:
Hayır Demek = Bencil Olmak = Kötü İnsan Olmak.
Terapi odasında en sık duyduğum kaygılardan biri budur. "Eğer onun istediğini yapmazsam, beni sevmez." "Eğer 'hayır' dersem, o kadar emek verdiğim ilişki biter." "Beni 'kötü' bilirler."
Bugün, bu denklemi kırmak ve "şefkatli reddetme" dediğimiz o sağlıklı dengeyi konuşmak istiyorum.
"Hayır" Neden Bu Kadar Acıtır?
Bu korkunun kökleri derindir. Çocukken "uslu" ve "uyumlu" olduğumuzda ödüllendirildik. Başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarımızın önüne koyduğumuzda "iyi çocuk" olduk.
"Hayır" dediğimizde ise belki surat asıldı, belki "Ne kadar bencil bir çocuk" dendi veya sevgi ve ilgi geri çekildi.
Ve biz şunu öğrendik: Sevilmek ve kabul görmek, "evet" demekten geçer.
Yetişkin olduğumuzda, bu eski kalıp devam eder. Artık patronumuza, eşimize, arkadaşlarımıza "evet" deriz. Neden? Reddedilme korkusuyla. Çatışma korkusuyla. Ve en derinde, o "kötü insan" damgasını yeme korkusuyla.
"Evet" Demenin Gerçek Bedeli: Tükenmişlik ve Kırgınlık
Ama sürekli "evet" demenin bir bedeli vardır. Ve bu bedel çok ağırdır.
Kendi ihtiyaçlarınızı, kendi enerjinizi, kendi zamanınızı sürekli başkalarına feda ettiğinizde, içinizde bir boşluk oluşur. Önce yorgunluk, sonra tükenmişlik başlar.
Ve en kötüsü, "evet" dediğiniz kişiye karşı içinizde bir öfke birikmeye başlar. Aslında o kişiye değil, kendi sınırlarınızı koruyamadığınız için kendinize öfkelenirsiniz. İlişkiler, bu sahte "evet"lerin ağırlığı altında samimiyetini yitirir.
Çözüm: Reddetmek Değil, Şefkatle Sınır Çizmek
Peki, çözüm ne? Kaba, bencil ve duvarları olan biri olmak mı? Asla.
Çözüm, **"Şefkatli Reddetme"**dir.
Bu, iki temel bileşenden oluşur:
Karşıdaki kişiye yönelik ŞEFKAT (Onun isteğini anlıyorum).
Kendinize yönelik ŞEFKAT (Kendi sınırlarımı anlıyorum).
Unutmayın: "Hayır" dediğinizde kişiyi değil, sadece o isteği reddediyorsunuz. Bu ikisi arasındaki fark, devasadır.
Şefkatli "Hayır" Nasıl Söylenir?
İşte bu dengeyi kurmanızı sağlayacak birkaç adım:
1. Onaylayın ve Anlayış Gösterin: Karşı tarafın isteğini duyduğunuzu ve onun için neden önemli olduğunu anladığınızı gösterin. Bu, bir savunma duvarı değil, bir anlayış köprüsü kurar.
"Benden bunu istemenin senin için ne kadar önemli olduğunu biliyorum..."
"Böyle bir durumda desteğe ihtiyaç duymanı çok iyi anlıyorum..."
2. Net, Kısa ve Dürüst "Hayır"ı Söyleyin: İşte en kritik nokta burası. Gevelemeyin, yalan söylemeyin ("Çok hastayım" gibi), bahane uydurmayın. Sadece kendi gerçeğinizi belirtin.
"...ancak şu anda sana bu konuda yardımcı olamayacağım."
"...fakat bu sorumluluğu alamayacağım."
"...ne yazık ki enerjim/zamanım buna uygun değil."
3. (İsteğe Bağlı) Bir Alternatif Sunun veya Geleceğe Yönlendirin: Eğer gerçekten istiyorsanız, ancak sadece o an yapamıyorsanız, bir alternatif sunabilirsiniz. Bu, kişiyi önemsediğinizi ama sınırınızı da koruduğunuzu gösterir.
"Bu hafta projeyi bitirmem lazım ama haftaya konuşsak olur mu?"
"Ben bu konuda uzman değilim ama belki X kişisi sana daha iyi yardımcı olabilir."
Örnek: "Ahmet, terfi sunumun için benden yardım istemeni çok iyi anlıyorum, bu senin için ne kadar kritik biliyorum. (Onaylama) Ama bu hafta kendi projelerime o kadar gömüldüm ki, sana adil bir şekilde yardımcı olamayacağım. (Net Reddetme) Belki sadece ana başlıklarına birlikte 5 dakika baksak?" (Alternatif)
Kapanış Düşünceleri
"Hayır" demek, bencillik değildir. "Hayır" demek, dürüstlüktür.
Başkalarının sizden sürekli almasına izin vermek, onlara "iyilik" yapmak değildir. Bu, onlara sizin sınırlarınızın olmadığını öğretmektir.
Size "hayır" dediğiniz için sırtını dönen biri varsa, o ilişki belki de sandığınız kadar samimi değildir; belki de o ilişki, sizin "evet"leriniz üzerine kurulmuştur.
Kendi ihtiyaçlarınıza "evet" demek için başkalarına "hayır" demeyi öğrenmek, kendinize vereceğiniz en büyük şefkat eylemidir.
Klinik Psikolog Umut Kılıç